Maalesef böyle bir senaryo var. Bilim insanlarına göre her yüzyılda bir saniyenin 1800’de biri kadar yavaşlıyor.
Peki bu dramatik yavaşlamanın esas sebebi ne?
Dünya’nın dönme hızının yavaşlaması ve zaman zaman hızlanması, gezegenimizin doğal dinamiklerinin bir sonucudur.
Bir gün, Dünya’nın tam bir dönüşü için geçen süreyi ifade eder ve genellikle 86,400 saniye veya 24 saat olarak kabul edilir. Ancak, Dünya’nın dönüşü sandığımız kadar düzenli değildir. Ortalama olarak her yüzyılda yaklaşık 1.8 milisaniye artan bir şekilde gün uzunluğu artar. Bu da 600 milyon yıl önce bir günün sadece 21 saat sürdüğü anlamına gelir.
Gün uzunluğundaki bu değişimler, Ay ve Güneş’in gelgit etkileri, Dünya’nın iç kısmındaki çekirdek-mantle etkileşimi ve gezegenin kütle dağılımı gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Ayrıca deprem aktivitesi, buzul örtüsü, hava durumu, okyanuslar ve Dünya’nın manyetik alanı da gün uzunluğunu etkileyebilir.
Bilim insanları, Dünya’nın dönüş hızının arttığını tespit ettiler.
Son 50 yılın en hızlı dönüş hızları bu dönemde kaydedilmişti. Sebebinin ise 20. yüzyılda buzulların erimesi ve Kuzey yarımküre rezervuarlarında su birikimi gibi faktörlere bağlı olabileceği düşünülüyor.
Uzmanlar, bu hızlanmanın geçici bir etki olduğunu ve gelecekte Dünya’nın tekrar yavaşlamaya başlayacağını tahmin ediyorlar.
Şu an için endişelenmemiz gerekiyor mu?
Günlük hayatımızı doğrudan etkilemese de bu olayın GPS uyduları, akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve iletişim ağları gibi teknolojiler için ciddi sonuçları olabilir. Bu teknolojiler, son derece hassas zamanlama sistemlerine dayandığı için bu tür değişimler sorun yaratabilir.
Bu değişimlerin insan etkinliğine bağlı olup olmadığını göz önünde bulundurarak şimdilik endişelenmemiz gerekmeyeceğini söyleyebiliriz. Dünya’nın doğal dinamikleri içindeki bu tür dalgalanmalar normaldir ve teknolojik sistemlerimizi uyarlama yeteneğine sahibiz.
